“Her bir ciltten gerçekten baska bir dünyaya, baska bir zamana süzülür kisi. Yalnizca kapak sirtlarini okuyarak derinliklere uçabilir insan, herhangi bir sayfayi açip herhangi bîr satirdan bambaska akillara geçmek bastan çikaricidir (...) Yillar içinde degisen insanlar miydi, yoksa kendi iç aynasi mi? Rüya ülkelere gidip geldikçe, oralarda yasadikça, o insanlarla daha sik bir arada olup konustukça kafalardaki boslugu daha çok gördü, o boslugun yüzlere yansimasini belki daha çabuk yakalamaya basladi; kim bilir.“ Kaan Arslanoglu Yoldaki Isaretler’de, büyülü bir anlatim esliginde, dehlizlerle birbirine baglanan hikayelerin belirsiz sinirlarinda gezinmeyi öneriyor. Zamana karsin zamansiz, mekanlara karsin mekansiz, genis bir cografyada belki kendini, belki bir baskasini aramanin hikayesi bu kitap. (Arka Kapak’tan)
